Vodafone'un resmi web sayfasında elektromanyetik radyasyon ile ilgili açıklamaları şu şekildedir:
Radyofrekans (RF) alanlarının
insan sağlığı üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla binlerce çalışma
yürütülmüştür. Hiçbirinde gerek cep telefonları gerekse baz istasyonlarından
kaynaklanan RF dalgalarının insan sağlığını tehdit ettiğine dair ikna edici bir
kanıt bulunamamıştır. Buna rağmen hala bilimsel açıdan doldurulması gereken
bazı boşluklar söz konusudur.
İnsanların RF alanlarına maruz
kalması yeni bir olgu değildir. Ancak, geçtiğimiz 60 yıl içinde bilgi ve
iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, hepimizin günlük hayatta bu
türden yapay alanlara maruz kalmasına neden olmuştur - evde, iş yerinde ve
başka yerlerde. İnsan vücudu, cep telefonu ve baz istasyonları gibi bazı
elektrikli aletlerden kaynaklanan RF alanlarının sadece çok küçük bir yüzdesini
absorbe etmektedir. Emilen bu enerji ısıya dönüşür. Ama vücudumuzdaki bazı
biyolojik süreçler sayesinde bu ısı artışı hissedilebilir boyutlara taşınmadan
dindirilir. Bazı bilim insanları, cep telefonu ve baz istasyonlarından yayılan
enerjinin insan sağlığı üzerinde etkili olabileceğini öne sürmüşlerdir. Bu
durum çoğu kez medyaya taşınmış ve cep telefonlarının güvenli olup olmadığı
konusunda pek çok yazı yazılmıştır.
Cep telefonlarından ve baz istasyonlarından kaynaklanan RF alanları ile ilgili
maruz kalma seviyeleri hakkında bazı uluslararası kılavuzlar hazırlanmıştır.
Bizim cep telefonlarımızın ve baz istasyonlarımızın hepsi bu kılavuzlarla
uyumludur. Dünya Sağlık Örgütü, 1996 yılında başlattığı Uluslararası EMF
Projesi ile dünyada cep telefonları, baz istasyonları ve sağlık alanında
yürütülen araştırmaları kayıt altına almış ve bu araştırmalara yönelik
ihtiyaçları önceliklendirmiştir. 2006 yılında ise araştırma kapsamında dahil
edilecek yeni alanlar belirlenmiştir. Bu alanlar aşağıdaki gibidir:
- Düşük seviyeli RF alanlarına uzun süre (10 yıldan
uzun) maruz kalma durumu
- Cep telefonlarının çocuk sağlığı üzerindeki
muhtemel etkileri
- Dozimetri (radyoaktif maddelerin dozunun ölçülmesi)
veya RF dalgalarının absorbe edilme miktarının hesaplanması.
Uluslararası Kanser Araştırmaları
Ajansı ile ortak yürütülen bir çalışmada (INTERPHONE) baş ve boyun kısmında
tümör bulunan ve bulunmayan kişilerin cep telefonu kullanımları
araştırılmaktadır. Araştırmadan elde edilen bulgular henüz tam olarak
yayınlanmamış olsa da şu ana kadar rapor edilen sonuçlar cep telefonu kullanımı
ile tümör oluşumu arasında herhangi bir bağlantı ortaya koymamıştır.
INTERPHONE'da görev alan araştırmacılar, 10 yıl veya daha uzun süreli telefon
kullanımından kaynaklanan risklerin henüz tam olarak tespit edilmemiş olduğuna
dikkat çekmektedir.
Bizim görüşümüz
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), cep telefonu kullanımıyla ilgili olarak tavsiye
niteliğinde bazı kararlar yayınlamıştır. Buna göre, cep telefonlarından
kaynaklanan düşük seviyeli radyofrekans (RF) alanlarının insan sağlığına
zararlı olduğuna dair herhangi bir bilimsel veriye ulaşılamamıştır. Yine de bu
alanda doldurulması gereken bazı boşluklar söz konusudur. Bu bilimsel bilgi
boşluğunu doldurmak için ise daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Uluslararası İyonize Olmayan Radyasyonlardan Korunma Komisyonu (ICNIRP), cep
telefonları ve baz istasyonları gibi cihazlardan kaynaklanan RF alanlarına
maruz kalma seviyeleriyle ilgili kılavuz kitaplar yayınlamıştır. Bu
kılavuzlarda maruz kalınan seviyeyle ilgili belirli bir güvenlik sınırı tespit
edilmiştir. Maruz kalınan seviye, Özel Absorbsiyon Oranı (SAR) ile ölçülür.
Özel Absorbsiyon Oranı, insan vücudunun absorbe ettiği RF enerji
miktarıdır.
Sattığımız bütün cep telefonları bu kılavuzlarla uyumludur. Zaten telefon
üreticilerine sattığımız telefonların kılavuzlarla uyumlu olup olmadığını
kontrol ettiriyoruz. Yeni cep telefonları satın alınırken en yüksek SAR
değerleri verilir. Bununla birlikte, telefon kullanıldığı esnada maruz kalınan
SAR seviyesini hesaplamak oldukça karmaşık bir iştir. SAR seviyesi düşük bir
cep telefonu almak daha az RF dalgasına maruz kalacağınız anlamına
gelmez.
Cep telefonlarından kaynaklanan RF dalgalarına maruz kalma seviyesini etkileyen
pek çok faktör vardır. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir:
- Kullanıcı ile cep telefonu arasındaki mesafe
- Baz istasyonuna olan uzaklık
- Cep telefonu ile baz istasyonu arasındaki alanın
özellikleri
- Kullanılan hizmet.
Cep telefonları, baz istasyonu
ile bağlantı kurarken asgari şiddette bir RF alanına ihtiyaç duyarlar. Bu
nedenle de baz istasyonundan gelen sinyaller otomatik olarak zayıf olacak
şekilde ayarlanır. Baz istasyonundan gelen sinyaller ne kadar kaliteliyse, cep
telefonundan kaynaklanan RF alan şiddeti de o kadar düşük olacaktır.